Bisiklete Övgü’den | Paul de Vivie ya da Velocio

Yayınladığımız eserlerde geçen karakterlerin kısa öykülerini okurlarımızla paylaşmaya devam ediyoruz. Sırada, Bisiklete Övgü’de Paul Fournel’in “Acıkmadan Ye” başlığını verdiği bölümde bahsettiği Paul de Vivie’nin yaşam öyküsü var.

“Bisiklet sadece sizi taşıyan bir araç değil, sizi özgürlüğe ulaştıracak bir silahtır. Bisiklet aklınızı ve vücudunuzu özgür bırakır. Sizi, endişelerinizden ve modernliğin sonucu gelişen fiziksel engellerinizden kurtarır. Sizi geliştirir, sağlığınızı korur ve yaratıcılığınızı besler.

Bu sözler Paul de Vivie tarafından 19. yüzyılın sonlarında söylenmiş. Peki kim bu Paul de Vivie?

İlk kez Velocio adını duyduğumda Saint Etienne’de bulunan bisiklet müzesi ziyaretindeydim ve müze müdürüyle görüşüyordum. Ona bisikletle ilgili yapmak istediklerimden bahsettiğimde bana kendisine Velocio’yu hatırlattığımı söyledi ve ondan kısaca şöyle bahsetti: “Paul De Vivie ya da Velocio, Fransız bisiklet turizminin ve turculuğun öncüsü olarak bilinir. Ona Velocio yani “bisiklette hızlı giden” denmesinin sebebi iki teker sevgisini hayatının merkezine almasındandır. Bisikletin ilk ortaya çıktığı yıllarda aşkla tutunduğu gidonu hiç yorulmadan Fransa’nın bir şehrinden diğerine yaptığı yolculuklara çevirmesiyle rotalar çıkarır ve ulaştığı yerlerde insanlara bisikleti ve onun faydalarını anlatır.”
Bisiklete Övgü’nün yazarı Paul Fournel’in eserinde çokça bahsettiği memleketi Saint Etienne 19.yüzyılın sonlarında özellikle Fransa’da ve hatta Avrupa’da bisikletin merkez üssü haline gelir. Velocio’nun Saint Etienne’e gelişi de bu döneme rastlar fakat onu buraya iten henüz bisiklet değildir. Şehir o yıllarda tekstil endüstrisinde de oldukça gelişmiştir ve bir ipek tüccarı olan Velocio’nun şehre bu yüzden yerleşmiştir.

Saint-Etienne’de bisiklete olan ilgi çabucak onun da dikkatini çeker ama bunun bir tutkuya dönüşmesi ipek ticareti nedeniyle İngiltere’ye yaptığı sık ziyaretler sayesinde olur. İş seyahatlerinden birinde o dönemde dünyada bisikletin başkenti olarak bilinen Coventry şehrinde bulunan Velocio, bisikletle ilgili hızlı gelişmeleri takip etme şansı yakalar ve bu endüstrinin Fransa’da da çok hızlı yayılacağından hiç şüphe duymaz.

Böylelikle Paul De Vivie, 1881 yılında 28 yaşındayken ilk velosipetini satın alır. Bu velosipet, penny-farthing ya da highwheel diye bilinen, ön tekeri arka tekerine göre daha küçük olan bir bisiklettir. Paul de Vivie velosipetine atladığı gibi kendini yollara atar. Artık iki tekerin büyüsüne kapılmıştır. Bisiklet üzerinde yaşadığı maceraları “doğada barış içinde olmak” şeklinde tanımlar. Le Club Des Cyclistes Stephanois Bisiklet Kulübü’ne üye olur ve kulübün genel sekreterliği görevini üstlenir. 1882 yılında ise şehrin ilk bisiklet yarışını organize eder. Paul De Vivie artık bisiklete aşkla bağlıdır. Daha uzun süre pedal çevirebilmek için araştırmalara girişir.

Bu sevgiyi öyle uçlarda yaşamaya başlar ki bir arkadaşı onu 100km’lik bir tırmanış olan Chaise-Dieu dağını 6 saatte aşıp aşamayacağına dair bahse davet eder. Ama o bisikleti bir gurur aracı olarak görmekten çok uzaktır, bisikletin felsefesini iyi kavramıştır ve bütün endüstriyel gelişmeleri de bu sevginin bir sonucu olarak takip eder. Böylece Bayliss marka Tricycle’dan Tandem Tricycle gibi zamanın tüm bisiklet modellerinden satın alır. Ama o daha iyi bir bisiklet arayışından hiç vazgeçmez ve sonunda tüm mal varlığını satarak 1886 yılında Agence Generale Velocipedique adını verdiği bisiklet fabrikasını kurar ve aynı zamanda İngiltere’den bisiklet ithal eder. 1892 yılına gelindiğinde kendi ürettiği Le Gauloise marka bisiklete binmeye başlar ama çabaları sadece bisiklet üretmekten ibaret değildir.


(Yıl 1906, Velocio atölyesinde bisiklet sistemleri üzerine yaptığı çalışmaları sürdürürken.)

1887 yılında -Le Cycliste Forezien- adlı bisiklet dergisi ile yayıncılığa girişir. 1888’de derginin ismini Le Cycliste olarak değiştirir. Bu dergide bisikletle yaptığı uzun yolculuklara ve bisiklet endüstrisindeki son gelişmelere yer verir. Bu yolculuklar sayesinde popüler olur ve kendisine Velocio denmeye başlar. Bisikletle seyahat etmek bir hayat tarzına dönüşür ve 1889 yılında Fransa’da Cycliste Touring Club’ı kurar. Kısa sürede 500’den fazla üyeye ulaşır. Fransa’da bisiklet turizmi terimini kullanan ilk kişi yine Velocio olur.


(LE CYCLISTE, 1888 yılından 1973 yılına kadar yayınlanmış bisiklet dergisidir. Kapandığı tarihe kadar Fransa’nın en eski spor dergisidir. Velocio’nun ölümünden sonra 43 yıl daha yayın hayatına devam etmiştir.)

Bisikletle ilgili çalışmalarında hiç hız kesmez ve 1900 yılında Fransa’da 660 km yol kat ederek, 9000 rakım çıktığı birçok yolculuk yapar. Bu yolculuklarda birçok yenilik üzerine deneyler yapar. İki zincirli ve çift aynakollu modeller üretir. Bu sistemde zinciri elle bir dişliden diğerine geçirmek gerekirdi. Daha sonra aynakolun her iki tarafında ikişer zincir kullanır ve böylece 4 vitese geçiş yapar.


(1924 yılı. Velocio kendi geliştidiği çift zincirli sistemde rüzgarla savaşmak için uygun duruşu
gösteriyor.)

Velocio, İngiltere’deki gelişmelere de kayıtsız kalmaz. İngiliz Whippet’in 4 vitesli sisteminden etkilenir. Pedalı geri çevirdiğinizde zincirin konumunu değiştirebildiğiniz bir sistemdir bu. Velocio sonunda arka aktarıcıyı icat eder. 1906’da geliştirdiği 4 vitesli bu bisiklete Cheminot adını verir.

Bu bir devrimdir ama geleneksel bisikletçiler tarafından vites sistemini hoş karşılanmaz. Tour de France’ın organizatörü Henri Desgrange bir yazısında vites sisteminin kadınlar ve yaşlılar için olduğunu yazar. Velocio ise bu sistemin bisikletin geleceği olduğunun farkındadır. Bunun üzerine Touring Club De France bünyesinde profesyonel bisikletçi Edouard Fischer ile kadın bisikletçi Marthe Hesse arasında geçecek bir yarış düzenler. 200km’lik inişli çıkışlı bir parkurda Fischer single speed -vitessiz bisiklet- Marthe Hesse ise Gauloise marka üç vitesli bisiklet sürer. Yarışı Hesse kazanır. Pedaldan ayağını hiç bırakmadığı söylenir. Desgrange yenilir ama yine de gerçeği kabul etmek istemez;

“Bu testi alkışlıyorum. Ama hâlâ vitesli bisikletin ancak 45 yaş üstü insanlar için olduğuna inanıyorum. Vites kullanmak yerine kaslarınızla kazanacağınız bir zafer
daha iyi değil mi? Yumuşuyoruz. Kendinize gelin! Bu test dedelerimiz belki iyi ama benim tercihim her zaman fixed gear bisiklettir!”

Velocio çalışmalarına devam eder. Aktarıcıyı icat etmek onun için son nokta değildir ve 15.000km’lik sürüş deneyiminden sonra teker boyutunun dünyaca kabul edilmiş 70cm’lik ölçüsüne de itiraz eder ve 50cm çapında, 50mm genişliğindeki tekerlerin çok daha verimli olduğunu tespit eder ve bunu güçlü şekilde savunur…

Hayatını tamamen bisiklete adıyan Velocio son nefesini de bisiklet üzerinde verir. Karşıdan karşıya geçtiği sırada üzerine doğru gelen arabadan kaçınmak için geri hamle yapar ancak hemen arkasından geçmekte olan tramvaydan ne yazık ki kurtulamaz.

Bugün Velocio adına her yıl Saint Etienne’de bisiklet etkinlikleri düzenlenir. Adı bir yokuşa verilmiştir ve Musée d’Art Modern müzesinde geliştirdiği bisikletleri görmek mümkündür.


(Velocio’nun bisiklet turizmi çalışmalarının sonucu ortaya çıkan 1935 yapımı 8 vitesli R.P.F marka tur bisikleti)

Bisiklete Övgü’de Paul Fournel, Velocio’nun bisiklet kullanıcıları için kaleme aldığı on öğütten beslenmeyle ilgili olanına ayırdığı geniş bölümde yer vermiştir. İşte bisiklet kullanıcıları için Paul de Vivie’den bize miras kalan yedi öğüde yer vererek yazımızı noktalıyoruz:

1. Az ve kısa molalar verin.
2. Acıkmadan yiyin ve susamadan için.
3. İştahınızı ve uykunuzu kaçıracak kadar kendinizi yormayın
4. Üşümeden giyinin ve terlemeden üstünüzü değiştirin
5. Güneşten, rüzgardan ve sudan korkmayın.
6. Sürüşte, et ve şarap yemeyin sigara içmeyin. İlk saatlerde kendinizi zorlamayın ve kapasitenizin üzerine çıkmaya çalışmayın.
7. Sadece gururunuzu tatmin etmek için bisiklet sürmeyin.

Nazilere Hayır diyen Şampiyon!

23/04/2020

Tiagra mı, 105 mi?

23/04/2020

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir